Yaşamaya Bak

 


Yaşamak nedir? Sözlük anlamını sormuyorum. Gir internete zaten yazıyor: "Canlılığını, yaşamını sürdürmek, yaşamda bulunmak, sağ olmak". Kalıp bilgileri gel bir kenara bırakalım. En son ne zaman hissettin yaşadığını? Ne zaman nefesi ciğerlerine çekip oh be dedin tüm hücrelerinle? Ne zaman bir gün doğumunu izledin yüzüne meltem vururken? Ne zaman bu monotonluktan bu süregelen düzenden bu bizim için yıpranmış ama sahiplerince el üstünde tutulan sistemden dışarı çıkardın kafanı? Ya da ne zaman bunları yapma isteği duydun içinde? Bunlardır yaşamak. Eline bir kalem alıp bir şeyler yazmak, kendi halinde bir akşam yürüyüşü yaparken aklından geçen şarkıyı neşeyle söylemek, güzel bir kitap okumak, evindeki duvarı canının istediği gibi boyamak, bir oyuncuyu sahnede izlemek, başını yastığa bütün endişelerden arınmış koymak. Her zaman yaptığından farklı bir şey yaptığında yaşamaya başlarsın. Süregelenin dışına çıktığında anlarsın ne demek istediğimi. Derede giden balık toprağa basmayı anlamaz. 


Bir şeyleri değiştirmektir yaşamak. En basitinden birini güldürmektir. Birinin derdine derman olamasan da derdinin dinleyeni olmaktır. Başkasınınkini değiştiremiyorsa kendi hayatını değiştirmektir. Bunu ancak yaşayanlar yapabilir. Tüm planlarını düşün. En monotonundan en sıradışı olanına. Yalnızca hayatta kaldığın sürece yapabilirsin bunları. Ve çoğunu yapmak için de ihtiyaç duyduğun enerjiyi birkaç on yıl boyunca kendinde bulacaksın. O yüzden geç kalma yaşamak için. 


Gel şimdi. Her seçiminle yeni bir paralel evren oluştuğunu düşün. Birinde bir işi yapmış, diğerinde yapmamışsın. Hayatın boyunca yaptığın her seçimden bunun olduğunu düşünürsen milyonlarca hatta milyarlarca farklı evrende farklı sen varsın demektir. Sürekli kötüyü seçmiş bir senle, sürekli doğru kararı almayı başarmış seni yan yana koyduğunu düşün. Biri hayal bile edemeyeceğin yerlere gelmiş, herkesçe saygı duyulan sevilen biriyken diğeri yaptığı yanlış seçimler yüzünden günlerdir yemek bile yiyemeden bir kenarda yatıyordur. Bir yandan da fırsattır o yüzden yaşamak. Bir şeyler yapmak için, harekete geçmek için, olmaz denileni oldurmak için.


Hangisini kabul edersen et bir şekilde yaşa. Ne bu dünyaya kazık çaktık ne de bunu yapabilecek gibi duruyoruz. Şimdi yaşa ki senden yüz yıllar sonra bile insanlar yaptıklarından etkilenip bir şeyler yaparak seni yaşatmaya devam etsinler. Kim bilir belki de ölümsüzlüğü böyle mümkün kılarsın. 

Yorumlar