Ve... Perde


Evren çok yaşlı. Hele ortalama 80 yıl yaşayan bizler için çok çok yaşlı. Öyle ki en uzun süre yaşayanımızın 115.966.387 katı, 13.8 milyar yaşında. Milyar gözünüze çok büyük gelmemişse şu örneği vereyim. Bir milyon saniye 11.57 gün yaparken, bir milyar saniye 31.7 yıl yapıyor. Yani 3 milyar saniye yaşamak bir insan için gayet iyi sayılır. Ama buna rağmen evrenin toplam hayatını göz önüne aldığımızda bu 13.8 milyar yıl çok ama çok kısa bir süre. Öyle ki hesaplamalara göre evrenin muhtemel ömrü 10 üzeri 139 (1'in yanına 139 tane sıfır koyun) yıl. Bir insanın hayatına oranlarsak, doğumumuzdan sonra saniyenin 10 üzeri 120'de biri geçmiş gibi düşünebiliriz. Nefes almak için dahi yeterli bir süre değil. Ölçebildiğimiz en kısa süre olan zepto saniyenin 10 üzeri 99'da biri kadar. Yani daha önünde uzun yıllar var. 


Hadi artık sayısal verileri geride bırakalım. Anlatmak istediğim şeyin anlaşıldığını tahmin ediyorum. 


Uçsuz bucaksız, yıldızlarla ve gezegenlerle dolu tam bir görsel şölen olan evrenimizin sonraki yılları hiç de alıştığımız gibi olmayacak. Bir yerde, her şeyin olduğu gibi, evrenin de küçüğü güzel diyebiliriz. Bu güzel manzaralar yalnızca birkaç trilyon yıl daha devam edecek. Bu süre zarfında tüm yıldızlar çevrelerindeki gezegenleri de yok edip teker teker ölecek. Beyaz cüceler ve nötron yıldızları da zamanla ömrünü tamamlayacak ve evrende bir tane bile ışık kaynağı kalmayacak. Milyarlarca yıl boyunca yıldızlardan saçılan tüm o ışıklar, evrenin ömrünü baz alınca doğum anındaki bir flaş patlaması gibi kalacak. Sonrasında ise tamamen karanlığa gömülmüş bir evren olacak. Yeterince büyük olan yıldızlar karadeliklere dönüşecek. Onlar birleşip daha büyüklerini oluşturacaklar. Zamanla onların da ömrü dolacak. Şu anda da olduğu gibi Hawking ışıması yaparak kendilerini oluşturan maddeleri yavaş yavaş uzaya salarak yok olacaklar. Geriye kalan tüm atom altı parçacıkların enerjisi zaman içinde yavaş yavaş bitecek. Mutlak sıfır noktası dediğimiz en düşük enerji seviyesine inene kadar enerjilerini kaybedecekler. O parçacıklar da gün gelip bozunduklarında, yani ömürlerini tamamladıklarında, içinde patlamalar, çarpışmalar, hayatlar olmuş evrenimiz hiç var olmamış gibi yitip gidecek. Ve belki bir yerinde yeni bir big bang meydana gelecek ve bizden çok uzak zamanlarda, hayat yeniden yeşerecek. Tıpkı bizden çok önce olduğu gibi. 

Yorumlar