Eski Vapur




Bir vapur kalktı yine. Eskilerden bu tanıdım. Nerede görsem tanırım. Şimdikiler bacasız hep. Bacasız ve bence biraz da ruhsuz. Işığı geçiren o camları ruhu hapsediyor. Duvarlardan daha beter hem de. Gösteriyor evet. Ama sadece o kadar. Dahası yok.

İşte bak biri çıktı dışarı. Elinde de simit var hadi bakalım. Heh kopardı bir parça. Önce kendi yiyecek elbet. Karnı aç olanın verdiği yenmez. Kendini doyursun hele bir, bizimkilere sıra elbet gelir.

Saçları beyazlamış bir amca çıktı dışarı. Pek bir sakin, sessiz duruyor. Gazeteyi okumaya arkadan başladı o da bak. Bıkmış dünya derdinden. Bir iki habere bakıp kenara bıraktı. Sonra gelen biri okur artık.

Noldu? Bir şey oldu öbür tarafta. Ah çocuklar. Balonunu kaçırmış bir tanesi. Söylerken ben üzüldüm, onu hiç düşünemiyorum. Arkasından bakışa bak. Vapur da hızlandı. Yakalanmaz artık o.

Eskisi gibi mendil sallayanları yok vapurların. Zaten çok uzağa değil, Üsküdar'a gidiyor. Yine de siyah dumanını savura savura. Yarım bıraktırdığı şeyler olduğunu bilir gibi. Ağır ve sessiz.

Yorumlar