Bilmem Kaç Eylül




    Bilmem kaç eylül 2000 senesi. Abimle ablam anasınıfına bırakmıştı beni. Annem var mıydı hatırlamıyorum. Çok mutsuzdum. Mutlu olacak bir şey yoktu çünkü ortada. Bir iki sene öncesine kadar evini görmediğinde kaybolduğunu sanan birini, tek oyun arkadaşı abisi olan birini, sabahın altısında ninja kaplumbağaları izlemek için kalkan birini hiç tanımadığı çocuklar ve kendinin olmayan oyuncaklarla dolu büyük bir sınıfa bırakıyorsunuz. Mutlu olunacak en ufak şey yok bunda. Korkuyordum da. Döneceklerinden emin değildim. "Bunlar da arkadaş işte bak" diye bırakıp gidebilirlerdi ama ben başka arkadaş istemiyordum. Oyuncak bir saat vermişti abim "al bunla oyna bak ne güzel" demişti ama değildi. Çalışmıyordu çünkü hiçbir olayı yoktu benim için. Kocaman gözleriyle bana bakıyordu ve ben sürekli farklı bir saati ayarlayıp vakit geçirmeye
çalışıyordum ama geçmiyordu. Ne büyük ironi. Aklımda sadece onlar vardı başka kimsenin olmasını ya da olabileceğini düşünmek bile istemiyordum. Bunu önemseyen tek kişi bile yoktu elbette çünkü küçüktüm. Herkesin yaşadığı ufacık bir şeydi. Ama ben korkmuştum. Bu kadar kolay bırakılmak o yaş ve duygusallıktaki ben için ağır gelmişti. Şu an basit bir şey ama o zaman değildi. Üstünden on beş koca yıl geçti. Sınavlara girildi başarılar geldi okullar kazanıldı artık büyük biri olundu. En azından olunması gerekiyordu. Ama o günden beri kurtulamadım o yerden. Korkum bir türlü geçmedi. Sevdiklerimi kaybetmekten onlardan uzaklaşmaktan korkum hala geçmedi. İnsanlar bana hala o sınıftakiler gibi geliyor. Bir türlü aralarına giremiyorum sanki. Elime çalışmayan bir saat vermişler ve gitmişler gibi, ancak bu kadar umursanıyor gibiyim. Bilmem
kaç Eylül 2000'den beri kısa bir süre hariç hep böyle yaşadım ve yaşıyorum. Böyle devam ederim gibi.

Yorumlar