Popüler Müzik Tutkusu



                                      (kolaj tamamen kendime aittir, olduğu kadarıyla artık)


Her şey yerli yerinde gidiyordu, "abi onlar da işini yapıyor, kötü mötü yapıyorlar" diyordum önceleri. Ta ki ablamın yanında geçirdiğim iki haftalık tatile kadar. Gündüzleri evde oturuyor ablamın işten dönmesini bekliyordum. Etrafı pek bilmediğim ve hava da fazla sıcak olduğu için bu süreyi evde geçiriyordum. Gün boyu kitap okumaktan bir süre sonra sıkılıyor ve televizyona bakayım biraz diyordum. Kanalların çoğunda ya kadın programları ya da hiç izlemeyeceğim diziler olduğundan müzik kanallarına yöneliyordum. Asıl sorunda burada başlıyordu. "aman efendim bizim insanımızın müzik kültürü şöyledir böyledir" diyenler "valla her şeyi dinlerim yani fark etmez bana" diyenler "valla usta genelde pop r&b takılırım ama klasik müzik de dinlerim" diyenlerle dolu bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Ee hacı nedir derdin dersen sıra sıra anlatayım.
 
    Hiç yaptınız mı bilmiyorum ama boş bir gününüzde oturun televizyonun başına ve sadece müzik kanallarında dolaşın. TRT müzik falan demiyorum adamlar Türk Sanat Müziği olsun türküler olsun gayet kaliteli eserler paylaşıyorlar bizimle. Benim kastettiğim diğerleri. İster istemez belli birkaç ismin şarkılarını ardı ardına dinlemek zorunda kalırsınız. Bunlar sadece müzikten tat aldığı için bu işi yapan ustalar olsa gıkım çıkmaz. Ama maalesef sabahtan akşama kadar sadece bu işi para için yapan, bir şarkı patlatıp birkaç ay boyunca bunun ekmeğini yedikten sonra bir benzerini tekrar patlatan, kalıcı bir eser vereyim kaygısına hiç ilişmeyen şarkıcıların şarkıları yayınlanıyor bu kanallarda. Ve ben bir dinleyici olarak rahatsız oluyor ve hatta üzülüyorum.

    "Tamam müzik kanallarına laf ettin anlarım da dinleyicilerden alıp veremediğin ne?" diyenler olabilir. Önceden de bahsettiğim gibi maalesef bu durum artık bir ticarete dönüştü ve herkesin bildiği gibi tüketici neyi daha fazla arzularsa üretici firma onu üretir ürünün iyiliğine kötülüğüne değil kazandığı paraya bakar. Evet üzülerek söylüyorum ki "dinleyici" olarak tanımlanan kitle artık iyiden iyiye "tüketici" olmuştur. Ve bu tüketici topluluk ne kadar radyolara televizyonlara ".... şarkısını aşkım için istiyorooom" ".... şarkısını ayrıldığım sevgilime armağan ediyorum" tarzı mesajlar gönderir, bu şarkıları ne kadar çok paylaşırlarsa ve video paylaşım sitelerinde izlerlerse üzülerek söylemeliyim ki bu durum artarak devam edecektir. Bu yüzdendir "her tarzı dinlerim" "genelde yabancı dinlerim yaa r&b falan" diyenler aslında "baba sen ver bana şöyle kopmalık bir şey yeter" demek istiyor . Başka ne olabilir ki? "Ben şu şu şu herifleri dinlerim her çıkan albümünü de alır desteğimi veririm" demiyorsan buna yakın şeyler söylüyorsundur.

    Ayrıca bir de you tube'ta izlenme sayısı diye bir olay var ki insanın başını duvarlara vurası gelir. Koskoca babalar dehşet eserler verir yıllarca dinlemeye doyamazsın albümlerini alırsın arşivlerini yaparsın konserlerine gidersin ölürsün onlar için çünkü bu konuda tam bir üstatlardır yıllarını vermişlerdir bu işe... Ama küçücük bir çocuk çıkar sesi dinlenilebilir bir sestir eğer eğitilirse güzel de olabilir. Acıklı bir yaşam öyküsü vardır ve sevecen bir yüzü vardır kızlar bayılabilir bu çocuğa. Büyük prodüktörler para uğruna salarlar çocuğu sahneye. Yaptığı(!) şarkılar "babalar"ın yaptıklarından yüz kat iki yüz kat daha fazla izlenir tıklanır like edilir yorumlar atılır... Ardından beş tane daha çocuk çıkar. Yine çok gençtirler enejiktirler ve kızlar bunları da çok sevebilir. Salarlar sahneye. Yine aynı senaryo. Tüm bu olanlara çıkıp "nooluyor ülen" diyen tek bir kişi vardır ülkemizde: Okan Bayülgen... "ohooo baba tüm bu yazı onu övmek için miydi" demeyin. Kendi yaptığı programında müzik dünyasında ciddi anlamda başarılı olmuş ustaların you tube'taki izlenme sayılarını o küçük çocuğunkilerle karşılaştırmıştı bir defasında. Dehşete düşmüştüm. Onunla ilgili videolar çekmiş ve bu yüzden belibırlardan tehdit dolu mesajlar almıştı. İyi ki de yapmıştı bunu çünkü içimdeki isyana destek verecek yegane kişinin o olduğunu anlamıştım bu sayede. Belki bu yazım yüzünden ben de eleştiri yağmuruna tutulabilirim. Hiç önemli değil. Çünkü yalnızca bu konuda değil birçok konuda müzik piyasası buhran içerisinde ve bu artık dile getirilmeli.

    Geçen senenin başında arkadaşım bana bir r&b şarkısı dinletmişti. Ben de sanatçının o şarkısından ziyade birkaç ay önce yayınladığı şarkıyı beğendiğimi söylemiştim. Ama aldığım cevap bu yazının belkide en kısa özetiydi:"O şarkı eskidi be oğlum kaç ay oldu o çıkalı"... Seneler önce çıkan ve dünyayı sallayan şarkıları hala keyifle dinleyen biri olarak beni üzen bir cevap olmuştu bu. Iron Maiden, Metallica, Pink Floyd, Megadeth, Dio, Beatles, Ozzy Osbourne Barış Manço, Cem Karaca, Erkin Koray, Pentagram... ve şu an aklıma gelmeyen nice ustaları dinleyerek büyüyen ve hala dinleyen ben böyle bir durum karşısında hayal kırıklığına uğramıştım. Onları dinleyen insanları tanıdıkça, onlar hakkında konuştukça, sosyal paylaşım sitelerinde onlarla ilgili yazılanları gördükçe içimi büyük bir mutluluk kaplıyor. Diğer şarkıcılar yerine bu üstatların "eser"leri televizyonda sürekli yayınlansa şahsen gece yatağa girdiğimde gözlerimi daha bir huzurla kapatırım. O günler gelecek mi? Elbette...

Yorumlar