Batıyı Sevme Modası





     Teknolojinin gelişmesi, milletler arası etkileşimlerin artması, sürekli farklıya özenen milyonlarca ergen nüfusumuz ve batılılaşma çabalarımızın verdiği en büyük meyve: Batıyı Sevme Modası. Sanırım ilk olarak temelleri Avrupa’ya gönderilen aydınlarımızla başlamış ve o zamandan beri yavaş yavaş tüm ülkede batının bizden her alanda daha iyi olduğu kabul edilmiş, tersi inkâr edilmiştir. Tamam, o yıllarda iyi ki de yapılmış çünkü daha iyilerdi, ama halen daha bu devam etmektedir ve bunun sebepleri bence yazının başında sıraladığım sebeplerdir.

     Çok küçük yaşlarda herkesin yaptığı gibi dinlenilen hareketli, neşeli şarkıların genellikle yabancı dilde olması (kahretsin ki son zamanlarda Justin Bieber gibi şarkıcılar olmaktadır) sanırım bu olayın bir çocuk için başlangıcıdır. Türk müziklerinin yalnızca türküler olduğunu ve onlarında sadece oyun havaları ve ağıtlardan ibaret olduğunu sanan çocuk, otomatik olarak bunlardan uzaklaşıyor ve Türkçe’nin kullanımını demode, yabancı dilleri ise moda olarak görüyor. Bu da tabi ki bizim yaptığımız hiçbir şeyi beğenmemesine yol açıyor. Resmen hiçbir şeyi beğenmeyen bir nesil çıktı ortaya. Hiçbir şeyi derken bu ülkeden çıkan hiçbir şeyi, yoksa eğer bir şeyi Amerikanlar falan yaptıysa o kalitelidir onlar için. Dünya standartlarında edebiyatçılar, mimarlar, müzisyenler, tiyatrocular, senaristler çıkartmamıza ve hepsinin takdiri hak eden eserler vermelerine rağmen onları sevmememizin tek bir sebebi var: Yabancı olmamaları.

     Yabancı ülkelerde büyük hayranlıkla takip edilen onca sanatçımızın adını bile duymamış, duyduğunda da “ne de olsa çok iyi değildir abi, ne olabilir ki” diyerek umursamamış binlerce insanımız var. Dünyaca ünlü gitarist Joe Satriani’nin Türkiye’ye konser için geldiğinde dinleme fırsatı bulduğu Türk müziğine hayran kalması ve ondan sonra çıkarttığı ilk albümde “Aşık Veysel” adlı bir parçasının bulunması sanırım onlardan geri olmadığımızı gösterir niteliktedir. En azından temelde bir şeyler olduğunu gösterir. “Yabancılar daha kaliteli yapıyor abi bu bir gerçek” diyerek bizden çıkanları sevmeye tenezzül bile etmeyen milyonlarca genç insana sahibiz. Büyük ihtimalle Türk’ler yaptı diye bir süre sonra kendilerini de sevmeyecek olan tüm bu insanlarla çok güzel bir gelecek bizleri beklemekte. Yaşasın, ne güzel dinamik bir neslimiz var.

Yorumlar

  1. Bu konuda söylenicek çok şey var elbette ama benim özellikle şu sıralar dikkatimi çeken bir şey var paylaşmak istediğim. Yabancı ülke bayraklarıyla donatılmış (çanta,tişört,kot,şort... vb.)giyen vatandaşlarımızı görmek çok üzücü. Hele de ülkemize gelen turistlerin bile Türk bayraklı tişörtler giydiklerini gördükten sonra. Gerçekten nedenini bir türlü anlayamıyorum ve sanırım anlayamayacağım da.
    Türk müziğine değinmen hoş olmuş çünkü bende bu konudan yana biraz endişeliyim. Artık Neşet Ertaş'ı ve daha nice önemli sanatçımızı tanımayan, ezgilerimizi bilmeyen bir nesil yetişiyor.
    Umarım gelecek bizi şaşırtır...

    YanıtlaSil
  2. hiç değinmediğim yerlere çok güzel değinmişsin çok teşekkür ederim, ayrıca bu yorum için verdiğin çaba için de ayrıca mutlu ettin beni :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder